Bengü Arslan | Benoit Brosseau Interview
Benoit Brosseau, Jean Charles Brosseau, Benoit Brosseau Röportaj, Bengü Arslan, Mehmet Teke, Ombre Rose, Blue Shadow, Perfume, Parfüm, Harvey Nichols, Beymen, Benoit Brosseau Interview, Tressor Lancome, Cher Michel Klein, Flower by Kenzo Orientale, Classique Jean Paul Gualtier , Nina Ricci Primier Jour
20889
post-template-default,single,single-post,postid-20889,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,wpb-js-composer js-comp-ver-7.9,vc_responsive

Bir Kokudan Çok Daha Fazlası – Benoit Brosseau Röportajı – GECCE.COM

Jean Charles Brosseau bir aile şirketi… Aslında zirvede yer alan bu markanın oldukça ilginç bir hikayesi var… Benoit’nın babası Jean Charles Brosseau hikayenin kahramanı diyebilirim… Kariyerine 1955 yılında  bir moda evi açıp  kadınlara şapka tasarımı yaparak başlamış… Malum o zamanlar, Fransa’da şapka bir statü sembolü idi… Gres, Hermes, Leonard, Kenzo gibi ünlü moda evleri için özel şapka üretimi yaparak büyük başarılara imza atmış. Ardından özel tasarım takılar takip ediyor… Beni en çok etkileyen kısmı ise bu hikayenin, şapka ve takı tasarımından parfüme geçiş hikayeleri oluyor… Uzun AR-GE çalışmaları sonunda, eğer global bir marka olmak istiyorsak, tüm dünyaya hitap eden bir ürüne yönelmeliyiz diyorlar ve bu da kesinlikle parfüm oluyor… İlk referansı  1980’lerde OMBRE ROSE oluyor ve Jean Charles Brosseau lansmanını şapkalarla başarısını yakaladığı ana vatanı Paris’de değil, onu kimselerin tanımadığı bir yerde – New York’ta- yapmaya karar veriyor. Zor bir yol seçiyor fakat bu zorlu yolun sonunda kendisini zirvede buluyor…  Ardından da işte size o muhteşem hisler uyandıran kokuları ile Jean Charles Brosseau  markası dünyanın en önemli mağazalarında yerini alıyor… Türkiye’de Beymen ve Harvey Nichols’lar da yer alan bu kokular, hikayeyi dinledikten sonra beni daha da derinden etkiledi diyebilirim… Jean Charles Brosseau’nun oğlu ve şu anda da şirketin Başkanı Benoit Brosseau Four Seasons Otel’de keyifli bir röportaj gerçekleştirdik… Başlayalım mı?

Slayt1

Jean Charles Brosseau markasının geçmişini ve hikayesini bir de sizden dinleyelim…

Şirketin kurucusu babam Jean Charles Brosseau, kariyerine kadınlara şapka tasarımı yaparak başlıyor, ardından ise şapkaları özel tasarım takılar takip ediyor… 10 sene sonra ise daha global bir marka olmaya karar vermesinin ardından bu hikaye başlıyor… 2001 senesinde babam tüm haklarını distribütörlere vermeye karar verdi ve ardından ben de şirketin tüm yönetimini bizzat üstlendim…

Slayt5

Babanız sizinle gurur duyuyor olsa gerek…

Babamdan bu bayrağı devralmak benim için hem onur hem de mutluluk verici… Babam da her seferinde beni takdir eder… Onun adını en iyi şekilde korumaya ve yaşatmaya çalışıyorum… Markamızın sağlam bir altyapısı ve emin adımlarla kazanılmış bir başarısı var… Harrods, – Printemps & Sephora Champs-Elysées- Paris, Bergdorf Goodman, Henri Bendel in New York; Takashimaya & Seibu in Tokyo; Harvey Nichols and Bloomingdales in Dubai ve Türkiye Distrübütörümüz Aeros Cosmetics ile Türkiye Harvey Nichols ve Beymen’lerdeyiz. Bir çok ülkedeki distrübütörlerimizin de markamızın başarısına katkısı büyük, onlara da sizler vasıtası ile teşekkür etmek istiyorum.

Slayt3

Belki bu zorlayıcı bir soru olacak ama, Jean Charles Brosseau markasındaki parfümlerden sizin gözbebeğiniz hangisi?

Ombre Rose…  Dunya’da da buyuk hayran kitlesine sahip olan OMBRE ROSE; Tressor Lancome, Cher Michel Klein, Flower by Kenzo Orientale, Classique Jean Paul Gualtier, Nina Ricci Primier Jour vs. gibi oldukça iyi bilinen birçok markanın parfümlerinin esin kaynağı olmuştur.

 Slayt4

Parfümlerinizin şişelerinin ağırlıklı olarak Art Deko Şişeler olduğunu görüyorum. Favori tasarımınız bu galiba…

Art Deko Bottle’ı bulan ve tasarımlarında uygulayan kişi benim babam. Konuyla ilgili bir hissiyatı vardı tabi ama aynı zamanda şişeye de ihtiyaç vardı. 1920’lerde üretilen bir şişeydi bu.  Şişenin üzerinde yer alan AMARYLLİS çiçeği ( halk dilinde ÇOBAN ÇİÇEGİ olarak biliniyor)  aynı zamanda markamızın Logosu oldu. Şişe tasarımı  ve logo seçimi da kendisine ait…O yüzden bu şişe benim ve markamız için çok özeldir…

Slayt2

Türkiye’ye ilk gelişiniz mi? İlk izleniminiz ne oldu?

Türkiye’ye ilk gelişim fakat özellikle ülkenizin tarihi hakkında oldukça fazla bilgiye sahibim. Kesinlikle özellikle İstanbul çok büyülü ve mistik bir şehir… Her yerinde ayrı bir hikaye, ayrı bir duygu var…

Siz parfümör değilsiniz değil mi? Kokularınızın oluşum süreci nasıl gerçekleşiyor?

Doğru parfümörlerle işbirliği içerisindeyiz,  öncelikle düşüncelerimizi kokulara yansıtmaya çalışıyoruz. Doğru brief, markayı doğru tanıma, filozofimizi iyi bilmeleri doğru kokuların ortaya çıkışındaki en büyük etken diyebilirim.

 Slayt7

Sizce parfüm seçiminde püf noktalar nelerdir?

Çok kişisel bir soru bu, onun için söyle söyleyeyim, geniş bir parfüm koleksiyonumuz var ve kişinin bu koleksiyon içerisinden kendisine uygun olacağını mutlaka bulacağını düşünüyorum. Parfüm seçimi tabii ki çok kişisel bir tercih. Geçmişe ve çocukluğumuza dönük anılarımız bu seçimde büyük önem taşıyor… O koku sizde nasıl bir his uyandırıyor ise tercihiniz o yönde oluyor…

Sizce parfümün bir mevsimi var mıdır?

Kesinlikle… Mesela ılık bir yaz akşamında tercihiniz başka olabilecekken, karlı bir  günde bambaşka bir tercihte bulunabiliyorsunuz…

Slayt6

Röportaj: Bengü Arslan

Fotoğraf: Mehmet Teke

Mekan: Four Seasons Otel

No Comments

Leave a Comment